-
1 bir bakıma
in gewisser Hinsicht -
2 bir
bir ein; Eins f; Artikel ein, eine; einzig (z.B. Gott); (nicht verschieden) gleich; gemeinsam (z.B. Kasse); nur allein ich, du; ein Mal; adv einmal; mal;bir ağızdan im Chor singen;bir araba eine Fuhre; fig eine Menge;bir araya zusammen;bir araya gelmek zusammenkommen;bir aşağı bir yukarı dolaşmak hin- und herspazieren;bir bakıma bei näherem Hinsehen;bir bir einer nach dem Anderen; eins nach dem Anderen;bir daha noch (ein)mal;bir de und auch; noch dazu; und da …; nun; mal nachsehen usw;bir derece (oder dereceye kadar) bis zu einem (gewissen) Grad;-i bir etmek vereinen; vereinheitlichen;bir gelmek sich ausgleichen;bir gün eines Tages;-e bir hal olmak einen Unfall haben; nicht geheuer zumute sein D; sich seltsam aufführen;bir hoş seltsam, merkwürdig;bir içim su Mädchen bildhübsch;bir iki einige; ein- zweimal;bir iki derken im Handumdrehen;bir iyi(ce) gehörig, ordentlich;1 Nisan şakası Aprilscherz m;1 Mayıs Tag m der Arbeit;bir nice eine ganze Menge;bir numaralı Nummer eins, hervorragend;bir o kadar noch einmal so viel;bir örnek uniform, unisex; einheitlich;bir şeyler, bir şeyler und so weiter, und so weiter;bir türlü ein und derselbe;bir türlü olmuyor es klappt einfach nicht;yapsam bir türlü, yapmasam bir türlü ob ich es tue oder lasse, habe ich Nachteile;bir vakit damals; (der)einst;bir varmış bir yokmuş Märchen es war einmal;bir yastığa baş koymak Mann und Frau sein;bir yerde irgendwo, gewissermassen;bir yere getirmek ansammeln, konzentrieren;bire bin katmak maßlos übertreiben;günün birinde eines schönen Tages;bir tuhaf bakıyor er sieht so seltsam herüber;gitmesiyle gelmesi bir oldu kaum war sie gegangen, als sie wieder kam -
3 bakım
bakım Pflege f (-e G); TECH Überholung f;bakım sigortası Pflegeversicherung f;bakım yurdu Pflegeheim n;bakım yükümlülüğü Sorgepflicht f;bakıma muhtaç pflegebedürftig;depo bakımı Generalüberholung f;bir bakıma (oder bakımdan) in gewisser Hinsicht;… bakımından vom Standpunkt … G/von aus;sağlık bakım in gesundheitlicher Hinsicht -
4 bakım
bakım s1) Pflege farabanın \bakımı geldi der Wagen ist zur Inspektion fällig3) bir \bakıma in gewisser Hinsicht [o Beziehung]bu/her \bakımdan in dieser/jeder Hinsicht [o Beziehung]
См. также в других словарях:
bir bakıma — zf. Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle Nadire Hanım bir bakıma kocasının büyük adam oluşuna seviniyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir nevi — (T. A.) [ ] adeta, bir bakıma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NEV'AN-MA — Bir dereceye kadar, bir bakıma göre, bir suretle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİN-CİHETİN — Bir cihetten, bir bakıma göre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayna — is., Far. āyīne 1) Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum. T. Buğra 2) Karagöz oyununda perde 3) Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikilik — is., ği 1) İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu 2) mec. Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi. N. Cumalı 3) esk. İki kuruşluk gümüş akçe 4) müz. Birlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dengeli kılmak — huzura, düzene kavuşturmak Sevgimde bir azalma olsaydı, bu bir bakıma beni dengeli kılardı. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
Cumhuriyet — Type Daily newspaper Format Broadsheet Owner Cumhuriyet Foundation Founded 1924 Political alignment Kemalism La … Wikipedia
borç harç — is., cı 1) Sürekli borç alıp verme Bir bakıma belki de borç harç içinde beş nüfusla ailesini geçindirmeye uğraşan... H. Taner 2) zf. Borçlanarak Bu arada, yine borç harç, arabayı tamir ettirdi. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilalcilik — is., ği İhtilalci olma durumu, devrimcilik Şair, romantizmi bir bakıma ihtilalcilik olarak ele almak istemiştir. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük